Monthly Archives: September 2015

Arabic Night

Bugün günlerden “Arabic Night”.

Gasthaus am Predigtstuhl’un yılda bir defa düzenlediği Arap Gecesi’nde bende oradaydım. Arap mutfağının güzellikleriyle, geleneksel müzik ve danslarıyla gerçekten gayet hoş bir akşamdı.  Katılım oldukça fazlaydıIMG_2122.
Humus ve falafel olmazsa olmazdı tabii ki. Makluba’da öğünü takip eden lezzetler arasındaydı ve gerçekten inanılmazdı. Sunulan menünün vegan opsiyonunun olması da gerçekten çok hoştu. Yani kimse bu güzel lezzetlerden mahrum kalmak zorunda kalmadı.

Saat 7 gibi etkinlik başladı. Canlı müzik etkinliğin en güzel taraflarından biriydi. Zaman ilerleyip karınlar doyunca üstüne bir de hava kararınca Orta Doğu kültürünün bir parçası olan dansözümüz bizleri neşelendirmek üzere yerini aldı 🙂 Katılımcılar da dansözle birlikte dans etmeye başlayınca eğlence doruklara ulaştı 🙂 Restoranda ufak çaplı bir eğlence mekanı yaratmayı başardık 🙂

IMG_2113Yapılan bu etkinliğin güzel yanlarından biri de; Predigtstuhl’un mültecilere yardım için düzenlediği çekiliş etkinliği oldu. Daha önceden çeşitli firmalarla ( Stiegl, Kopfüber, Kreppela, Fotografin Jutta Kirchner, Predigtstuhl… vs.) görüşülüp elde edilen promosyonlar çekilişle verilmek üzere tanesi 3 Avro’dan satışa sunuldu. Oldukça ilgiyle karşılanan bu olayda da 355 Avroluk bir yardım toplandı ve mültecilerin ihtiyaçları için alışveriş yapılmak üzere kullanılacak 🙂 Çekiliş kazananları da hallerinden oldukça memnun görünüyordu. Çekilişin en büyük promosyonu …. oldu. Bizlerde böyle güzel bir organizasyona vesile oldukları için Gasthaus am Predigtstuhl’a teşekkür ediyor bir sonraki etkinlikte tekrar buluşmak üzere diyoruz 🙂 Hoşçakalın 🙂

Kafalar Yanıyor

Eveeeeet canlarım,

Bugün kafalar biraz y20150813_134958_HDRandı. Onca saat Almanca’yı kaldırmadı bünyeler. Sabahın(!) 11,45’inde başlayıp sadece 20 dk’lık  tek arayla 14,45’e zorlayınca olmayacağını anladık 😀

Bugünkü dersimizde günlük konuşma dilinde çokça kullandığımız -ebilmek (can), zorunluluk (must to, have to) ve istemek (want) eylemlerinin Almanca’da nasıl kullanıldığını gördük. Bizim canım Türkçemizde her yerde aynı şekilde kullandığımız –ebilmek (aynı şekilde İngilizce’de de öyle) Almanca’da ‘können’ olarak geliyor karşımıza. Yalnız öylece kalmıyor maalesef. Am, is, are gibi değişiyor desem de o kadar kolaymış gibi görünmesin sakın gözünüze çünkü her bir fiil her şahıs zamiri için ayrı ayrı çekimleniyor. Örnek verecek olursak,

-ebilmek (can) können:

ich………………………kann

du…………………….…kannst

er/sie/es………………. kann

wir…..…………….…….können

ihr …………………könnt

Sie/sie………………………können

Bu kısmı hallettikten sonra cümle yapısı İngilizce ile aynı. Können (can ) kullandıysak ikinci bir fiil cümlenin sonunda kullanılmak zorunda. Bu tarz fiillere ‘Modalverben’ deniyor.

Modalverben + infinitiv (fiilin ilk hali: dürfen, wollen, können(genellikle fiilin  -en ile biten hali))

+Du kannst schwimmen. (Sen yüzebilirsin.)

– Wir können nicht schwimmen.( Biz yüzemeyiz.)

? Kann Ich dich was fragen? (Bir şey sorabilir miyim?)Başlıksız-3

Evet, gelelim biraz ayıplı şeyler öğrenmeye 😛 Almanlar, Avusturyalılar yolunda gitmeyen şeyler için (günlük hayatta sıklıkla) Scheiße! (B*k, f*ck, s*hitt gibi bir çok anlama gelebiliyor:) kullanıyorlar. E bize de de bu ders sonunda Almancamızı pekiştirip bunları kullanmak düşer 😛 Sağlıcakla kalın 🙂